Avukatlar öldürülen Dilara’yı andı: Öfkeliyiz

Tuzla’da uzman çavuş olduğu belirtilen Oktay Dönmez tarafından katledilen avukat Dilara Yıldız için İstanbul Barosu önünde anma töreni gerçekleştiren avukatlar, “Öfkeliyiz, çünkü her gün beş kadın katlediliyor, iktidar sahipleri kadına yönelik şiddetle mücadele etmek istemiyor. Dilara ve tüm kadınlar için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
İstanbul Tuzla’da 10 Ocak’ta, daha önce nişanlı olduğu ve kendisini uzman çavuş olarak tanıtan Oktay Dönmez tarafından katledilen avukat Dilara Yıldız için, Beyoğlu’nda bulunan İstanbul Barosu önünde anma töreni yapıldı.
Jin News’in haberine göre çok sayıda avukatın Dilara’nın fotoğrafını taşıyarak katıldığı törende, avukatlar söz alarak açıklama yaptı.
‘Görevinizi yapın!’
Törende ilk olarak söz alan İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Nazan Moroğlu, “Yine bir kadın katledildi. Ülkeyi yönetenlerin zihniyeti değişmedikçe katliamlar nasıl azalır” sözleriyle tepki gösterdi. Yetkililere ve yargı sistemine seslenen Nazan, “Görevinizi yapın, kadın cinayetleri son bulsun. Sözün bittiği yer, İstanbul Barosu için bugün çok acı bir gün, kadına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir. Mücadelemiz bu yönde olacak” sözlerini kullandı. Nazan, her gün kadın katliamlarının ve kadına yönelik şiddetin durdurulması için haykırdıklarını belirtirken, “Meslektaşımızı katleden de bu zihniyetin ürünüdür. Mücadelemizi sürdüreceğiz, Dilara’nın adını yaşatacağız” dedi.
‘Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz!’
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu ise, “Bu cinayet şimdiye kadarkilerden çok farklı, avukatlar ve barolar olarak mücadelede bu kez kurşunu biz yedik. Bundan hepimiz ders almalıyız ama polisin yanında işlenen bir cinayetten bahsediyoruz, güvenlik güçleri bundan mutlaka ders almalı” sözlerine dikkat çekti. İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına gösterdikleri tepkiyi anımsatan Mehmet, “Ortaya çıkan cinayetlerin gerçeğini görmeniz gerekiyor artık. Türkiye’ye haykırıyorum, biz mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Kadın cinayetlerinin önlenmesi adına ne yapılması gerekiyorsa sonuna kadar yapmaya devam edeceğiz. Ateşin düştüğü yerdeyiz şimdi. Hepimizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’de cins kırımı yaşanıyor’
Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı avukat Sibel Suiçmez de “Acımız Dilara’nın sadece kadın cinayeti sonucunda ölmesi değil, Türkiye’de her gün katledilen kadınlarımızın öfkesi nedeniyle acımız büyük. Kimse biz kadınlardan değişmemizi beklemesin. Değişmesi gereken bu kurumların yanlış zihniyetidir. Geri adım atmamızı kimse bizden beklemesin. Onlar değişmeli, biz buradaki öfke ve isyanla değiştireceğiz. Türkiye’de cins kırımı yaşanıyor. Yetkililere bir kez daha sesleniyorum: 6284’ü etkin uygulasınlar. İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirene kadar mücadelemiz her yerde devam edecek” sözleriyle iktidara seslendi.
‘Kimse bizden susmamızı beklemesin!’
Katliamların hiçbir kadının kişisel sorunu olmadığını ifade eden Sibel, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Toplumsal bir sorundur bu. Türkiye’de demokrasinin gelmesi mümkün değildir. Kimse bizden susmamızı beklemesin, tam tersi burada olduğu gibi daha çok dayanışacak daha gür sesle ortaya çıkacağız. Bu mücadeleyi artık eylem haline getireceğiz.”
‘Mücadelemiz tükenmeyecek!’
İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı avukat Şükran Eroğlu da üzgün, öfkeli ve isyanda olduklarını dile getirdi. Bu katliamın polislerin intikal ettiği bir alanda bu kadar rahatça işlenmesinin kadınların nasıl katledildiğinin bir göstergesi olduğunun altını çizen Şükran, “Biz hukukçular, yıllardır şiddet uygulayanların cezalandırılmasını haykırıyoruz ama kulaklar, yürekler sağır. Artık söyleyecek sözümüz bitti ama mücadelemiz tükenmeyecek” ifadelerini kullandı. Dilara ve tüm kadınlar için mücadeleye devam edeceklerinin mesajını veren Şükran, faillerin yargılanması için de davaları sonuna kadar takip edeceklerini vurguladı.
‘Kınamak yetmiyor!’
Daha sonra söz alan Sakarya Baro Başkanı avukat İlknur Ebiz Yıldız, kınamanın yetmediğini, artık başka bir şey yapmak gerektiğine işaret ederken, “Mücadelenin içinde olan bir insana dahi ulaşabiliyorsa sorumluların görevini yapması elzem. Baroların, siyasi iktidarın yapması gerekenleri bir kez daha ortaya koymak gerek. Katilin de hak ettiği cezayı alabilmesi için sürecin içerisinde yer alacağız” şeklinde konuştu.
‘Hangi bakan bunu açıklayabilir’
İzmir Baro Başkan Yardımcısı avukat Perihan Kayadelen ise, şunları dile getirdi: “Öfkeliyiz, çünkü her gün beş kadının katledilmesinden yorulduk. İktidar sahipleri kadına yönelik şiddetle mücadele etmek istemiyor, ey iktidar sahipleri oturduğunuz o koltuklar kadınların katledilmesi için size verilmedi. İçişleri Bakanlığı ne yapar, kadınlar korunmak istediğinde polisler ne yapar? Bizim meslektaşımız niye bugün bir kadın cinayetine kurban gitti, hangi bakan bize bunu açıklayabilir? Bugün bir avukat kadın, kadın cinayetine kurban gitti, herkes oturduğu koltukta bunu bir düşünsün. Koruma kararlarını uygulayın artık daha fazla kadınların ‘ölmek istemiyorum’ çığlıklarını duymak istemiyoruz.”
‘Her güne bir kadın cinayetiyle uyanıyoruz!’
Ardından konuşan Urfa Barosu Başkan Yardımcısı avukat Fazilet Taştan Arserim, her güne bir kadın katliamı ile uyandıklarını ifade etti. Koruma tedbirlerinin eksiksiz bir şekilde yapılması çağrısını bir kez daha yinelediklerini paylaşan Fazilet, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması gerektiğini ve davanın da takipçisi olacaklarını vurguladı.
‘Dilara hukuk mücadelemizde bir ders verdi bize’
Anma etkinliğinde tekrar söz alan İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Nazan Moroğlu, Dilara’yı Samsun Bafra’ya uğurlayacaklarını belirterek, “Herkesin şunu bilmesini diliyorum, Dilara hukuk mücadelemizde bir ders verdi bize. Kanunlar uygulanmıyor ve bu dersi bizim mücadelemiz sürdürecek” sözlerini kullandı.
Ardından avukatlar Dilara’nın cenazesini omuzlayarak, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadına şiddete hayır”, “İstanbul Sözleşmesi uygulansın” sloganları ile cenaze aracına taşıdı.
Dilara, alkışlar eşliğinde Bafra’ya uğurlandı.
Öne Çıkanlar