Mermilerin kalbi yoktur
Görmeyen gözleri ve uzun bacakları
Bir tenhada buluverir yüreği
O an beynin olmak isterdim
Son sözünü yazabilmek için senin
………………………
Git dağlarıma gönül kardeş
Orada kolların var senin
Sıcak kucakların ve annen
Gözlerini bırak burada kalsın
Yürüsün bizimle meydan meydan
…
Adına verilen sözleri unutmayanlar da var
Onlar seni sonsuza kadar yaşatacak
Ve uğruna düştüğün mücadeleni
Bir gün mutlaka başarıya ulaştıracaklar
…
Güz döker yapraklarını ağacın
Kökü derindedir ama
Yaşamak için tekrar
Yeni bir baharda
Gövde yerinde kalır
Çiçekler topraktan fışkırdığı gün
Orada yine
Su verilmiş çelik misali
Yiğit isimleriniz kalacak
…
Hocam bir türkü söyle
Hocam sevda üstüne
Hocam hürriyete
Hocam kalbimi söyle
Hocam adın toprağımda
Hocam halkım mısın
Hocam sedan hala göğümde
…
Mezarlara pencereler açın
Ve dostlar gelir diye
Kapıları açık bırakın
Ölümün kokusu düşünce havalara
Sökülüp gidiyor yüreğim yanlarına
Sınırsız düşündüler
Ve korkusuz bastılar
Mayın tarlalarına
…
Kulak ver geçiyorlar
Ayak seslerini ruhuna sal
Gecede ve gündüzde
Çiçeğin damarına yürüyen özsucasına
Öyle sessiz öyle derin ve alçakgönüllü
Yürüyen bizimkiler resmi geçitte
Yollarına yüreğini ser
…
Kardeşime söyle benim
Kör intikam yok kitabımızda
Cana can değil felsefemiz
Katillerin çocukları da yaşayacak
…
Kalbimi parça parça
Yeryüzüne savurmuşum ben
Gidin dağ başlarına bakın
Kalbim orada
Kalbimi şehir şehir
Memlekete dağıtmışım ben
Gidin konduların kederli akşamlarına
Dost bakışlara düşün
Kalbim orada
…
Gidenler
Gözyaşlarımız değildi
Onları ağlamadık hiç
Haykırdık
Senin de adın yankılanacak
Bu gökkubbede
Soluğumuz durdukça
Sonsuz şu an gibi
…
Bilerek
İsteyerek
Her saat
Her dakika
An be an
Duya duya
Yine ve yine
Ölümü seçtiler
Büyüklük
Altmış gün
Yetmiş gün
24x60x60 kere
Yani her gün
Seksen altı bin dört yüz kez ölmektir
Bu insandır işte
Umut insan
Onur insan, güzel insan
…
Saçının bir teline dünyalar kurban
Ana can yoluna toprak
Gördüğün ölüm treni değil anne
Biziz geçiyoruz caddelerden
Issız istasyonlarda gece yarıları
Acı düdük sesleri açlığımızdır
Mehtap pürüzsüz bırakırken ışıklarını
Karları süpüren rüzgar değil anne
Bizim asi çığlığımızdır
…
Ey bulut
Yaz ortası yolun düşerse
Gabar dağlarında civanım yatar
Gölgeni esirgeme
Ey kuş
Çığlığını özgürce bırak
Gabar’ın bin bir bin bir çiçek tarlasına korkmadan
Tarifsiz sevinçlerle
Ey rüzgar
Bereket topla
Git Gabar’ın soluğunu doldur ciğerlerine
Yaşamı çoğalt
Ve ey dağ
Ey Gabar
Ağır ağır doğrul yerinden
Civanım incinmesin
…
Kitaplar okurum
Kanın sıçramış sayfalarına
Bir cigara yakarım
Nefesinin kokusu
Uyurum
Canavar düdüklerinde senin çığlığın
Meydanları yürürüm
Bir kolumda sen
…
Katilin yüzü yoktur çizemezsin
Sakın aldanma robot resimlerine
Köprüler geçilmek içindir
Yollar gidilmek için
Ölüm senin içindir ey halk
Hücre hücre sakla beni
…
Başını bir altın tepside sundun cellatlarına
Yüreğini satmamak için haraç mezat
Yılan soyuna inat
…
Tomurcuk gül umut için
Ve kılsız ve kılçıksız sevda uğruna
Sıcacık sarılışlara
Gözlerden taşan yüreğe
Zilsiz zincirsiz bir dünya için
…
Kanlı ve kötüydüler
Hayır gözleri yoktu
İnsan değildiler
Cana kana açtılar
Kör nefretin çirkin elleriyle
Güzelliğini ipe çektiler
…
Bu yaşta
Güzel çocuk
Merhaba dedin
Güne merhaba
Dosta merhaba
Şafakla gelen ölüme
Onurun çelik bekçisi
Güzel çocuk
…
Yaşamak
İşkencede
Şokta
Yaşamak
Dilsiz
Sağır
Duvarlara
Çarpan
Çığlıklarda
Yaşamak
Sloganlarda
Açlıklarda
Yaşamak
Sevgilinin
Gözlerinde
Oğulun
Beyaz
Düşlerinde
Yaşamak
Bir şiirde
Bir türküde
Söz içinde başı dik yaşamak
…
Kuşlar kaldırıyor cenazesini
Dicle gözyaşlarını uzatıyor
Fırat öfkeli
Daha erimemiş dağların karı
Dorukların sevdalısı uzakta
Gerilla bir top ateş parçası
Şafağın az öncesinde
…
Biz sevinci yarattık
Çocukların el kadar yüreğinde
Şarkılarla büyüttük çiçekleri
Göze geldik çok gördü düşman
Kefen ettiler bize
Terzinin bayramlık giysilerini
…
Şair ölünce
İlk dağ başı çiçekleri ağlar
O el değmemiş o yabani
Kar çiçekleri
Sonra kelimeler ağlar
O mısrada cuk oturmuş
Her yanı rahat kıvrak
Güzelini bulmuş kelimeler
Ve sevgili ağlar
Ve o ki hiçbir zaman
Gerçek olmamış